Sn. Faruk ÇELİK'ten Flaş Açıklamalar

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Kamuoyunda 'taşeron' diye bilinen alt işveren işçileriyle ilgili çok önemli düzenleme yaptık. Bundan sonrası için sağlıklı bir düzenleme bu. Artık her işte hizmet alımı ve taşeron uygulaması yapılamayacak. Hangi işlerde yapılacağı Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek" dedi.

 

 Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de Sosyal Güvenlik  Kurumuna (SGK) prim borcu bulunanlar için belli aralıklarla prim  yapılandırılmasının gerçekleştirildiğini söyledi. 
 
  SGK bünyesinde son olarak şu anda yaklaşık 2 milyon kişinin  yapılandırmayı gerçekleştirdiğini kaydeden Çelik, "Toplamda 33,5 milyar liralık  bir yapılandırma bu ve nakit olarak da kurumumuza 3,3 milyar liralık bir giriş  sağlanmış oldu. Şubatın 2'sinde son gün. Vatandaşlarımızdan bu konuda süreyi  kaçırmamaları adına bu hafta yoğun bir şekilde müracaatlarını yapmalarını  bekliyoruz. Ayın 2'sinden sonra böyle bir imkanı elde edemeyecekler" diye  konuştu. 
 
 Çelik, alt işveren çalışanlarıyla ilgili düzenleme için Bakanlar  Kurulu kararının beklendiğini belirtti. 
 
 Hangi işlerin hizmet alımıyla yapılacağıyla ilgili düzenlemeyi  Bakanlar Kurulunun yayınlayacağını ifade eden Çelik, şunları söyledi: 
 
"Şu anda maalesef bir karmaşık durum var. Bunu çözmek için geçtiğimiz  dönem kamuoyunda 'taşeron' diye bilinen alt işveren işçileriyle ilgili çok önemli  düzenleme yaptık. Bundan sonrası için sağlıklı bir düzenleme bu. Artık her işte  hizmet alımı ve taşeron uygulaması yapılamayacak. Hangi işlerde yapılacağı  Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek. Bu, şu güne kadar henüz yayınlanmadı.  Kısa süre içinde bunun yayınlanması konusunda bununla ilgili bir çalışmamız var.  İnşallah Bakanlar Kurulunda bu konu, bir konsensüs sağlanırsa bu yayınlanacak ve  böylece artık hizmet alımı, asıl iş karışımı ortadan kalkmış olacak. Bugünlerde  beklediğimiz ve üzerinde çalıştığımız bir konuyu, kısa süre içinde Bakanlar  Kurulu kararı yayınlanmış olur inşallah." 
 
   Bakan Çelik, karayolları ve bazı kurumlarda taşeron işçilerin yargı  kararıyla asıl işçi olduklarını da ifade etti. 
 
 Yardımcı işler ile asıl işler arasında net bir hat olmadığı için  yaşanan bu karmaşanın yargıya intikal ettiğini ve yargının birçok işçinin aslında  asıl işte çalıştığına dair hüküm verdiğini hatırlatan Çelik, şunları kaydetti: 
 
 "Bunların kadroya alınmasıyla ilgili veya tazminatlarının ödenmesiyle  ilgili yargının çok net bir kararı var. Ne yazık ki bu uzunca bir süredir bu  yargı kararları alınmaya devam ediyor. Bunlarla ilgili biz henüz netleşmiş bir  karar veremedik. Bu konu önümüzde kangren olarak duruyor işin açığı. Bir an önce  çözülmesi gereken bir olay. Bir taraftan Bakanlar Kurulu kararıyla hangi işlerin  yardımcı işler olduğu, hizmet alımı işler olduğu netleşmedi, diğer taraftan ise  bu mahkeme kararıyla ilgili uygulamalarımızın netleşme anında olduğumuzu  söyleyebilirim." 
 
 İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yeni düzenlemeler 
 
  Bakan Çelik, uzun süredir üzerinde çalıştıkları iş sağlığı ve  güvenliğiyle ilgili yasa tasarısını Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamasının  ardından hızlı bir şekilde meclise gönderdiklerini anımsattı. 
 
 İlgili komisyonun bunu alt komisyona gönderdiğini, kendilerinin de  geçen hafta yoğun bir şekilde o komisyonda çalıştıklarını vurgulayan Çelik, şöyle  konuştu: 
 
  "Bu yasa önemli bir yasa. Bildiğiniz gibi biz iş sağlığı güvenliğiyle  ilgili gerçekten Avrupa standartlarında bir yasayı geçtiğimiz 2012 yılında  yürürlüğe koymuştuk ama Soma, Ermenek, İstanbul'da yaşanan kazalar yine işçi  ölümlerinin bütün acımasız bir şekilde bu çalışma hayatındaki tablolarının  önümüze çıkmasına engel olamadı. Dolayısıyla bize maalesef hiç istememize rağmen  bunların karşısında cezai müeyyideleri artıran bir düzenleme zarureti doğdu.  Gönül arzu ediyordu ki modern bir yasa ve modern çalışma anlayışı içinde işveren  üzerine düşen sorumluluğu, çalışan üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin,  hiçbir cezai işleme mahal bırakmadan çalışma hayatı devam etsin. Ancak bu  maalesef olmadı. Dolayısıyla şimdi yeni düzenlemeler getirdik." 
 
   İş güvenliği uzmanına güvence 
 
 Çelik, yeni düzenlemelerden birisinin iş sağlığı ve güvenliği  uzmanlarına yönelik olduğunu, bunlara güvence getirdiklerini anlattı. 
 
 İş güvenliği uzmanının iş yerindeki tehlikeli işleri durdurması  gerekiyorsa durumu hem işverene hem de aynı anda Bakanlığa bildireceğini belirten  Çelik, "Bildirmediği an onun belgesiyle ilgili işlemler yapılacak. Onun  belgesinin 3-6 ay alınması gibi müeyyideler getiriyor ama iş güvenliği uzmanı, iş  yerinde 'durdurmayı gerektiren acil, tehlike arz eden bir şeyi gördü ve bunu  Bakanlığa bildirdi' diye işveren tarafından işine son verdilirse buna da 1 yıllık  tazminat getiriyoruz. Aldığı ücretin bir yıllık, 12 aylık tazminat şartını  getiriyoruz. Böylece iş güvenliği ve iş sağlığı uzmanlarına bir güvence getirmiş  buluyoruz" diye konuştu. 
 
 Ekipmanları kullanmayan işçiye ceza 
 
 Çelik, iş yerlerinde işçilerin kendilerine verilmesi gereken  ekipmanların bulunduğunu, işçilerin bu ekipmanları kullanması gerektiğini  belirterek, kullanılmayan ekipmanlar için cezai müeyyidelerin olduğunu söyledi. 
 
"Yani işverene müeyyidelerimiz var, çalışana da müeyyide var" diyen  Çelik, şöyle devam etti: 
 
  
 "Çalışan kendisine verilen ekipmanları kullanmak durumunda. Baretse  baret, eldivense eldiven. Çalıştığı koşul neyse. Maskeyse maske. Bunları  kullanmak durumunda. 3 kez yazılı ikaza rağmen eğer işçi kardeşimiz ekipmanlarını  kullanmama durumunda direnç gösteriyorsa bunun iş akdinin feshine kadar  gidebilecek bir düzenlemeyi de bu yasa getiriyor. Cezalar kademeli bir şekilde  artırılıyor. Yani tehlike sınıfına göre. Mevcut ceza diyelim 5 bin lira, tehlike  sınıfında daha da yükseliyor. Çok tehlikeli iş yerinde bu ceza yüzde 200'e kadar  çıkabiliyor. 5 bin lira cezanın 20 bin liraya çıktığı bir ceza yapılanmaları söz  konusu. Bir işveren düşünün standartlara uygun 'CE' belgeli ekipmanları işçiye  vermeme durumu söz konusu olursa işçi başı 500 lira ceza ödeyecek. Eğer 100 kişi  çalışıyorsa bunu 500 ile çarpınız. Bin kişi çalışırsa bunu yine 500 ile çarpınız.  Böyle bir müeyyide getiriyoruz. Mutlaka çalışana 'CE' belgeli standartları belli  olan ekipmanları teslim etmesi gerekiyor. İşçinin de onu kullanması gerekiyor.  İşçi kullanmasa müeyyide var, işveren vermezse ona da müeyyide var. Bu şekilde  bir düzenleme." 
 
  Maden işçisi çiple takip edilecek 
 
  Bakan Çelik, yeni tasarıyla yer altında çalışan işçilere de "çip"  sistemi getirileceğini kaydetti. Yer altında çalışan işçinin, nerede, hangi  koşullarda çalıştığını tespit etmek için bu sistemi kurma ve kullanma zorunluluğu  getireceklerini belirten Çelik, bunu uygulamayanlara da kişi başı 500 liralık  cezai işlem uygulanacağını vurguladı. 
 
 Çelik, tasarıyla faaliyeti durdurulan bir iş yerinin çalışmaya devam  ettirilmesi halinde, iş yeri sahibinin paraya çevrilmeden 3 yıl hapis cezasına  çarptırılacağını, madenlerde ölümlü bir kaza meydana gelmesi halinde maden  sahibinin de 2 yıl kamu ihalelerinden men edileceğini ve kamu ihalelerine  giremeyeceğini bildirdi. 
 
  
 
    - Çalışanlar için mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu 
 
  
 
    Mezunları iş güvenliği uzmanı olabilen fakültelerde iş sağlığı ve  güvenliği derslerinin zorunlu olarak okutulacağını da ifade eden Çelik, yine  yasayla çalışanlar için mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğunun da  getirileceğini dile getirdi. 
 
  
 
    Çelik, yasa meclisten geçtikten sonra Bakanlık olarak hangi  mesleklerle ilgili sınav açacaklarını ilan edeceklerini bildirerek, şöyle  konuştu: 
 
  
 
    "Diyelim ki 100 meslekte sınav açtık. O mesleklerde sınava girilecek,  sınavlarda başarılı olanlar Mesleki Yeterlilik Kurumunun (MYK) belgesini alacak.  O belgeyi almadan artık o yayınladığımız sektörlerde o belgesi olmayanlar  çalışamayacaklar. Örnek olarak bir inşatta sıvacı. Sıva ustası bu belgeyi almadan  inşaata sıvacılık yapamayacak. Çalışamayacak, kesin. Bir inşatta demirci, bu  belgeyi almadan demircilik yapamayacak. Bu belgeyi almak için de 300-500 liralık  bir maliyet söz konusu. Bunu da biz işsizlik fonundan karşılayacağız. Yani  işçilerimize bir yük getirmiyoruz. Derdimiz nedir? Nitelikli vasıflı ve işi bilen  insanlar tarafından işlerin yapılması ki bu kazalar önlensin. Yasa hem eğitim hem  ceza boyutuyla son derece önemli düzenlemeler içeriyor." 
 
  
 
    Ayrıca bir iş yerinde 3 yıl boyunca bir kaza yoksa işverenden işsizlik  fonuna ödediği yüzde 2'lik payın yüzde 1'ini almayacaklarını bildiren Çelik, şu  ifadeleri kullandı: 
 
  
 
    "Teşvik ediyoruz. Bu yasada ayrıca iş sağlığı güvenliğinin ötesinde  gece çalışmayla ilgili bazı kurumlarımızla, sanayi dışındaki işletmelerle ilgili  bazı düzenlemeler getiriyoruz. Mesela Sağlık Bakanlığında gece vardiyaları var  son derece uzun. Akşam 20.00'de başlayıp sabah 06.00-07.00'ye kadar devam eden.  10-11 saat çalışmalar var. Mevcut mevzuatımızda gece 7,5 saatten fazla  çalışılamaz hükmü var. Bunu AB kriterleri, AB direktifleri doğrultusunda  değiştiriyoruz  Bunun dışında madenlerdeki çalışma süreleri 6 gün 6 saat şu an  mevcut yasada. Bizim şu anda haftanın 2 günü madencilerin tatil yapması ve 7,5  gün saat çalışmaları gibi bir uzlaşı var. O uzlaşı eğer devam ederse üst  komisyonda 37,5 saat 2 gün tatil şeklinde geçme ihtimali son derece yüksek." 
 
  
 
    - Kamu personelini ilgilendiren düzenlemeler 
 
  
 
    İş sağlığı güvenliğiyle ilgili yasa tasarısında kamu personeliyle  ilgili 2 önemli düzenlemenin de olduğunu söyleyen Bakan Çelik, bunlardan birinin  kamuda çalışan engelli işçileri ilgilendirdiğini ifade etti. 
 
  
 
    Bakan Çelik, memurların atamalarıyla ilgili bir problemin olmadığını  ancak kamudaki işçilerin atama sorunlarının bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam  etti: 
 
  
 
    "Biz burada engelli kamuda çalışan işçilerimize pozitif bir ayrımcılık  yapıyoruz. Kamuda çalışan engelli işçi kardeşimiz kendi kurumunda dilediği yere  nakliyle ilgili düzenleme getiriyoruz. Yani kişi Ankara'da çalışıyorsa ama  Bursa'da veya İzmir'de ailesi var ve oraya gitmek istiyorsa, biz o kardeşimizin  kurum içinde dilediği yere gitme imkanını kendisine sağlamış olacağız. Bir diğer  konu, kamu personeliyle ilgili. Görevden alınan kamu çalışanları var. Bunların  nereye atanacağıyla ilgili şu an mevzuatımızda bir düzenleme yok. Dolayısıyla  şimdi kamuda görevden alınanların nereye atanacağıyla ilgili bir düzenlemeyi de  şu an bu yasaya koymuş bulunuyoruz. O da inşallah yasalaşacak. Böylece oradaki  'flu' alan yani belirsizlik ortadan kakmış olacak." 
 
  
 
    - "Uzaktan çalışmayı içine alan bir düzenlemeyi bu yasaya koyduk" 
 
  
 
    Düzenlemede 15 yaşın altındaki çocukların nasıl çalıştırılabileceğinin  de bulunduğunu ifade eden Çelik, şu bilgileri verdi: 
 
  
 
    "Ayrıca uzaktan çalışma konusu var. Özellikle bilgi işlem ve tekstil  konusunda çok yaygın. Bir kayıt dışı sektör oluşmuş durumda bu alanda. Bunları da  kayıt altına alma adına uzaktan çalışmayı içine alan bir düzenlemeyi bu yasaya  koyduk. Uzaktan çalışma, esnek çalışmalardan birisidir bu. Var olan bir şeydir.  Yasal altyapısı yok. O düzenlemeyi koyduk. Soma ile Ermenek arasında hayatlarını  kaybeden maden işçilerimiz var. Burada kalanları da kapsayan ve hayatlarını  kaybedenlerle ilgili hak sahipleri için bazı düzenlemeler var. Bunlardan birisi;  anne babanın muhtaçlık kriteri aranmayacak. Sigorta borçları varsa o borçlar  silinecek ve aileden bir istihdam gerçekleştirilecek. Bu yasaya koyduk.  Ermenek'te aynı mevkide faaliyette bulunan ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu  kapsamında 'işin durdurulması' kararı gereği kapalı olan maden iş yerlerinde  çalışan ve sigortalıların ödenmeyen net ücretleri, 6 ayı geçmemek üzere fondan  aylık ödenecek. Bu ödemeler yasal faiz uygulanmak suretiyle işverenden tahsil  edilecek. Ayrıca banka sandıkları var. Son derece önemli. Bu banka sandıklarının  devriyle ilgili SGK'ya yetki verilmişti. Biz bu yetkiyi Bakanlar Kuruluna  devrediyoruz. Trafik kazalarındaki yaralanmalar neticesinde tedaviler  gerçekleşiyor. Bu tedavilerin sağlık uygulama tebliği çerçevesinde yapılması,  düzenlenmesi gerekiyor. Son olarak da YÖK tarafından yurt dışına gerek master  gerek doktora için gönderilen öğrenciler var. Yurt dışında öğrencilik dönemlerini  borçlanma imkanı getiriyoruz."